ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü'dür. Anneler Günü
evrensel bir gündür. Dünyada milyonlarca ana bugün çocukları tarafından sevgi ve
saygı ile anılır. Anneler Günü ülkemizde 1955 yılından bu yana
kutlanıyor. Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük
fedakarlığa katlanan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın
annesinin kişiliğinde tüm annelere iyi dilekler sunulur.
|
Amerika'nın Filedelfiya eyaletinde 9
Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven
Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına
bir türlü alışamadı. Yaşama küstü. Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi.
Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis'in bu durumunu yakından
izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında
Jarvis'e «İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur.» dedi.
Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi.
Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu
bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı.
Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti.
Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile
değil, severek anmaya başladı. Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi
oluştu.
|
Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına
çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve
geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına :
— Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti «Dünyada anne
sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere
ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize
olan sevgi borcumuzu ödeyelim.» dedi.
Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin
Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle
benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve
arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri
Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını
kararlaştırdı.
Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Daha sonra bütün uygar ülkelerde
kutlanmaya başlandı.
Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar,
anılar, şiirler yayınlanır. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden
konuşmalar yapılır. Türk Kadınlar Birliği'nin şubesi olan illerde yılın anneleri
seçilir. Okullarımızda ayrıca Anneler Günü nedeniyle toplantılar düzenlenir. Bu
toplantılarda okunan şiirler, söylenen türküler, şarkılar, annelere armağan
edilir. Filimler gösterilir. Sergiler düzenlenir.
Anneler Gününde annemize bir demet kır çiçeği armağan ederek, bir güzel
sözcükle yanağından öperek onu çok mutlu ederiz.
ŞİİRLER
TUT ELİMİ ANNEM
TUT ELİMİ ANNEMTut elimi annem
Ah annem, canım annem.
Gül bahçesi istemem,
Yüreğini açtın ya
Yeter bana.Güllük gülistanlık benim için hayat...
Ama annem düşündün mü hiç?
Ya yorgun düşerse bu yürek.
Bakmaya bile kıyamadığım
Kokusuna dayamadığım güller
Solarsa bir hazan sabahı ansızın.
Nasıl bakarım anne gökyüzüne?
Dökülürken gözyaşların gökten.
Ve nasıl dayanırım bu acıya?
Dökülen her yaprak yüreğimi yaralarken.
Nasıl bakarım o viran bahçeye?
Bir kıvılcımda, yanar yüreğim.
Ama hiç bir yangın
Senin kadar sıcak değil be annem...
Nasıl da üşürüm sensiz,
Gözümden akan her damlada ne fırtınalar eser,
Ne firari hayallere dalar bu yaşlı gözler,
Ve akan her damla
Haykırır başıboş yalnızlığıma.
Hazan yelleri eserken annem
Bu körpe yüreğimde
Güneş açar mı hiç?
Mis gibi kokan bu menekşe,
Bülbüller şakır mı kahkaha ata ata?
Bahçedeki gülümüz,
Sümbül gibi büker mi boynunu yoksa?
Duyabilir miyim kanat çırpışını Turnaların,
Unutur musun beni annem?
Tembihler misin büyüklerin gittiği her yere gidilmez diye?
Bilirim korkarsın gelirim peşinden diye.
|
Kaf dağına gider miyiz?
Güler miyiz çatlayana kadar?
Ve ağlar mıyız usul usul?
Gözlerimiz kan çanağı olana kadar.
Annem, canım annem,
Nasıl da kandırdın beni,
Hani gitmeyecektin,
Nasıl bıraktın beni buralarda,
Bu yaban ellerde...
Ne yaparım şimdi ben?
Kan çiçekleri bıraktın Annem ardında.
Ve her gün sulama yarışı yaptığımız Fesleğeni...
Neredesin be annem?
Bak kar yağdı avuçlarıma.
Coşkun seller gibi atıyorsun damarlarımda.
Yüreğimin vazgeçilmez Deltasında
vazgeçilmez bir nehir gibi yani.
Gitme bırakma beni dedim
Gözyaşlarımda uyutur
Göz bebeğimde avuturum dedim.
Ama ne fayda dinletemedim be annem...
Annem canım bi tanem,
Var oluş sebebim, tek gerçeğim,
Gören gözüm, duyan kulağım,
Ne zor şeymiş sensiz olmak,
Ve ne zor şeymiş,
Sensiz coğrafyaların sert iklimlerini tatmak.
Burası bana göre değil
Ben seninle olmak,
Dizinde uyumak,
Sana seni sevdiğimi haykırmak istiyorum.
Ne olur!
Tut elimi annem...
Bir kez daha öp ıslak ıslak
Hazar CIRIK |
ANNEM
Annelerin en güzeli,
Sensin, benim güzel annem.
Ilık esen bahar yeli,
Sensin, benim güzel annem.
Güneş yüzlü, altın kalpli,
Ağır başlı, tatlı dilli,
Meleklerin eşi sanki
Sensin, benim güzel annem.
Açan çiçek, çağlayan su,
Gülümseyen engin duygu,
Evimizin mutluluğu
Sensin, benim güzel annem.
H. Latif SARIYÜCE |
ANNEM
Bağım olsa, bahçem olsa
İpek kumaş bohçam olsa,
Sabah olsa, akşam olsa
Annem gitmese yanımdan
Her zaman baksam yüzüne,
Uyurum yatsam dizine.
Rastlamadım kem sözüne
Sesi çıkmaz kulağımdan.
Bir sözünü iki etmem.
Canımı verir incitmem
Annemsiz cennete gitmem
Onu severim canımdan
İbrahim ŞİMŞEK |
ANNE
Annemi ben çok severim,
Melek annem, güzel annem,
Üzülmesin sakın derim
Melek annem, güzel annem.
İyi doğru sözler onda,
Şefkat dolu gözler onda,
Sevgi, ışık var yolunda,
Melek annem, güzel annem.
Anne yüzü ne asil yüz,
Anne gözü ne derin göz,
Anne özü, pırlanta öz,
Melek annem, güzel annem.
Rıfat Necdet EVRİMER |
ANNECİĞİM
Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!..
Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.
Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün...
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!
Rakım ÇALAPALA |
ANACIĞIM
—Anneme ve bütün annelere—
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.
Ümit Yaşar Oğuzcan |
|